Skip to main content

Siber Bilgi M.

Yazar: mevthawk
08-05-2012, Saat:02:48 PM
Yorum Yok
Transparan Uçak
[Resim: displayer.aspx?picid=5732&size=290] Airbus'ın 2050 yılında hizmete alacağı transparan kabinli uçak, yolcularına bulutlara değecekmiş hissini verecek ve yıldızları koltuklarına taşıyacak.

Dünyaya kuşbakışı bakmak ve bulutları seyretmek için gelecekte cam kenarına oturmanız gerekmeyecek. Airbus'ın 2050 yılında hizmete alacağı transparan kabinli uçak, yolcularına bulutlara değecekmiş hissini verecek ve yıldızları koltuklarına taşıyacak.

Uçak, kuşların kemiklerini temel alan özel bir yapı teknolojisi sayesinde panoramik bir kabine sahip olacak. Özel malzemeler hem gerekli sertliği sağlayacak hem de yolcuların çevresini bütünüyle seyredebileceği transparan yapıyı oluşturacak.

Uçuş fantazisi:
Uçağın kabini ışık koşullarına göre değişecek. Manzara seyretmek istemeyen yolcular holografik oyunlarla vakit de geçirebilecek. Üstelik uçaktaki eğlence aktiviteleri için gerekli enerji yolcuların vücut ısılarından karşılanacak.

Işıldayan gökyüzü:
Küçük pencerelerin yerini alan panaromik görüş açısı.

First, business ve ekonomi kabinlerine, ön kısımda rahatlamak, arka tarafta çalışmak için bölümler yapılmış. Ayrıca uçakta sosyalleşmek için bar bile düşünülmüş.

Uçakta ayrıca sanal golf sahaları ya da interaktif konferans salonları da bulunacak. Yolcuların dinleneceği, aromaterapi ve akupunktur yaptıracakları ‘yaşam alanları’ da unutulmamış

Gökyüzünün sınırı:
Geleceğin yolcu uçağı Airbus'ın Başkan Yardımcısı Charles Champion tarafından Kraliyet Gözlemevi'nde (Londra-Greenwich) tanıtıldı.[Resim: transparan-ucak.jpg]
Yazar: mevthawk
08-05-2012, Saat:02:47 PM
Yorum Yok
Uçan Motosiklet
[Resim: displayer.aspx?picid=5773&size=290] Helikopter pilotu garajında dünyanın uçan ilk motosikletini icat etti. 32 yaşındaki Avustralyalı helikopter pilotu Christopher Malloy bütün servetini uçan motorsikleti icat etmeye harcadı. Malloy, 2,5 yılın sonunda istediği sonuca ulaştı.

Geleceğe yönelik proje olan "Hoverbike" 3048 metreye kadar çıkabiliyor ve hızı 100 mph olabiliyor. Malloy, araba motoru ve karbon fiber uçak gövdesi kullanarak "Hoverbike"ı icat etti.

148 kilometreyi yaklaşık 45 dakikada kat eden bu taşıtın fiyatının 45,000 ingiliz sterlininden (yaklaşık 119 bin TL) fazla olması bekleniyor.

Güvenlik açısından da oldukça başarılı olan "Hoverbike"de düşerken kullanıcı yaralanmasın diye paraşütler var. Ayrıca 3 eklentisi de düşüşte Hoverbike’ın parçalanmasını engelliyor.

Christopher Malloy, "İcadımdan yüzde 100 emin değilim çünkü şehir içinde hiç denemedim. İplerden kurtulduktan sonra nerelere gideceğini tahmin etmek zor. Bir yandan da icadıma bir şey olacağından da korkuyorum çünkü türünün tek örneği" dedi.

Malloy, görenlerin Hoverbike’ı Star Wars filmindeki taşıtlara benzettiğini de söyledi.

kaynak: trt-haber
Yazar: mevthawk
08-05-2012, Saat:02:45 PM
Yorum Yok
Konsept kurşun kalem tasarımı, uzunluk ve mesafe ölçebiliyor.

Bu kurşun kalem tasarımı çizdiğiniz mesafeyi ölçebiliyor. Üstelik sadece düz bir hat değil, kavisli çizgilerinizi de. Kurşun kalemin üst kısmında bulunan LED ekran çizdiğiniz mesafeyi gösteriyor. Ayrıca, kurşun kalem cm, mm, inç, 1/300 m ve 1/500 m mesafe ölçmek için de ayarlanabiliyor.

Bu kurşun kalemin kullanım alanı kısıtlı belki ama mühendisler, terziler ve mimarlar için bu tasarımın bir hayli faydalı olacağına şüphem yok.
[Resim: displayer.aspx?picid=5845&size=290][Resim: uzunluk-olcebilen-kursun-kalem2.jpg]
Yazar: mevthawk
08-05-2012, Saat:02:45 PM
Yorum Yok
USB Buzdolabı & cep telefonu Şarj Eden Plaj Çantası

[Resim: displayer.aspx?picid=5791&size=290] Bir yandan küresel ısınma, çevre kirliliği, bir yandan teknolojik gelişim... 21. yüzyılda teknolojiye ayak uydurmak o kadar da kolay değil. teknolojide her geçen gün yeni bir adım atılıyor. İşte günlük yaşamı kolaylaştıran, küçük ve basit birkaç teknolojik harika...

USB Buzdolabı
Bu soğutucu, sıcak yaz günlerinde bilgisayar başında çalışmak zorund akalanlar için tasarlanmış. Bilgisayarın USB çıkışandan aldığı 5V elektrik ile içine konulan içeceğin sıcaklığını 5 dakika içerisinde 8 dereceye kadar düşürebiliyor.

cep telefonu Şarj Eden Plaj Çantası
Bir zamanlar "Hiç olur mu?" dediğimiz cep telefonları artık yaşamın olmazsa olmazlarından... Öyle ki, cep telefonumuzu unuttuğumuzda dünyanın sonu gelecekmiş gibi paniğe kapılır olduk.

Teknoloji tasarımcıları, sıcak yaz günlerinde deniz kenarında "şarjım biterse..." endişesi olmadan güneşlenmenin tadını çıkarmanız için bu ürünü tasarlamış:

Üzerinde güneş enerjisi panelleri olan plaj çantası...

Çantanın üzerindeki güneş panelleri, çantaya bütünleşik şarj edilebilir bataryayı şarj ederken, siz de bu bataryayı kullanarak standart USB kablonuzla telefonunuzu şarj edebiliyorsunuz.
Yazar: mevthawk
08-05-2012, Saat:02:44 PM
Yorum Yok
Yürüyerek Şarj Olan Cep Telefonu


[Resim: displayer.aspx?picid=5879&size=290] Cep telefonunuzun siz yürüdükçe şarj olduğunu hiç hayal ettiniz mi?

Wisconsin-Madison üniversitesindeki bir grup araştırmacı, bir süredir yeni bir teknoloji üzerinde çalışıyor.

Bu teknoloji sayesinde araştırmacılar, insanların yürüdükçe kinetik enerji üretmesi dolayısıyla cep telefonlarının otomatik olarak şarj olabilmesini sağlamayı hedefliyor.

"İnsanlar aslında gerçekten de güçlü bir enerji kaynağı" açıklamasında bulunan Profesör Tom Krupenkin, insanların yürüyüş hızına göre elektrik üretebileceğini, bu sayede cep telefonu başta olmak üzere laptop, fener ve diğer benzer ebatlardaki cihazların şarj olabileceğini belirtti.

Böyle bir sistemin kullanıcının ayakkabasına monte edilebileceğini dile getiren uzmanlar, ayakkabının hareket halinde yarattığı sıcaklıkla 20 watt'a kadar güç elde edilebileceğinin altını çizdi.

WiFi hot-spot (kablosuz modem gibi kullanılabilme) olarak da kullanılabilen sistem, kullanıcıların böylece telefonlarıyla internete de girebilmesini sağlayacak.

Özellikle elektriğin pahalı olduğu gelişmekte olan ülkelerde bu yeni teknolojinin fazlasıyla faydalı olabileceği öngörülürken, yeni sistem için daha fazla yatırıma ihtiyaç duyulduğu konusunda uzmanlar hemfikir.

alıntıdır.
Yazar: mevthawk
08-05-2012, Saat:02:43 PM
Yorum Yok
' yazdı: ASELSAN SARP Sistemi

STAMP ve STOP adı verilen uzaktan komutalı silah sistemlerine, son olarak karada kullanılmak üzere SARP sistemini eklendi.


[Resim: displayer.aspx?picid=5884&size=290] ASELSAN, daha önce savaş gemileri için geliştirdiği STAMP ve STOP adı verilen uzaktan komutalı silah sistemlerine, son olarak karada kullanılmak üzere SARP sistemini ekledi.

SARP sistemi, üzerine takılabilen 12.7 mm ve 7.62 mm çapında makinalı tüfekler ve 40 mm bomba atar ile uzaktaki bir komuta odasından kumanda ile yönlendiriliyor.

Üzerinde termal ve tv kameraları olan SARP, lazer mesafe bulucu ve otomatik hedef takibi sayesinde hareket halinde de çok hassas atış yapabiliyor ve hedefi şaşmıyor.

Sınır bölgelerindeki askerlerin güvenli bir noktadan çevreyi gözetlemesine ve ani ateşli saldırıya karşılık vermesine olanak sağlayan SARP, sınır güvenliği için özel olarak geliştirildi. Hassas gözetleme yeteneğini, yüksek isabet oranı ve etkin ateş gücü ile birleştiren SARP sistemi, hem taktik kara araçlarında, hem de sabit tesislerde hava ve kara tehditlerine ve asimetrik tehditlere karşı kullanılabiliyor.

SARP içerdiği termal ve TV kameraları ile lazer mesafe bulucu sayesinde yüksek doğrulukta balistik çözüm üretiyor ve gece/gündüz koşullarında kullanılabiliyor. Bu özelliklerinin yanı sıra atış hattı ve görüş hattı stabilizasyonu, otomatik hedef takibi ve gelişmiş balistik algoritmalara sahip olan SARP, hareket halinde de çok hassas atış yapabiliyor.

SARP sistemine kullanım gereksinimlerine göre 12.7 mm makinalı tüfek, 7.62 mm makinalı tüfek ve 40 mm bomba atar değişmeli olarak takılabiliyor.

Özellikle sabit sistemlerde daha çok gerekli olabilecek uzaktan kumandalı makineli tüfek kullanımı için halen tank, zırhlı araç ve gemilerde kullanılıyor.

Türk savunma sanayinin öncü kuruluşu ASELSAN tarafından özgün olarak geliştirilen SARP Sistemi, Leopard2A4 tankları ve milli tank ALTAY'da da kullanılacak.

Karakollar ve araçlar için ayrı ayrı tasarlanan SARP sistemi sayesinde Mehmetçik, güvenli bir noktadan silahı kumanda koluyla kontrol edecek.

alıntıdır.
Yazar: mevthawk
08-04-2012, Saat:12:25 AM
Yorum Yok
İslam alemi, tüm dünyayı kucaklayacak ve tüm dünya insanlarına gerçek adaleti getirecek büyük bir birlikteliği kurmak için bir an önce harekete geçmelidir.
Dünya haritasını elinize alın ve şöyle uzak doğuya doğru gezdirin bakışlarınızı... Kanayan bir çok bölge var elbette ama, Uzak Doğu’ya doğru şöyle bir dikkatli baktığınızda müthiş bir kanamanın, hem de ARAKAN/AMANIN farkına varacaksınız...

Evet İslam dünyasını kuşatan tüm “AMA, fakat, ancak...” direnişlerine rağmen, Arakan gibi bölgelerde yoğun bir şekilde devam etmektedir bu ARAKAN/AMALAR...

Ayrıca bu ARAKAN/AMALARA duyarsızlığımızla ne kadar ÂMA olsak da, o acı gerçekleri görmesek de, zulüm artarak büyümeye devam ediyor.

Myanmar’ın Batısında Hint Okyanusuna nazır bir küçük devlettir Arakan (Rakhine). Stratejik önemi ise, dehşetli kanamasından belli olacağı üzere hiç de küçük değildir.

Arakan, İslam dünyasını deniz yoluyla Çin Hindi’ye bağlayan stratejik bir noktadır. Bu bölgede yaşan 3 milyon Müslümanın soykırımla yok edilmeye çalışılmasını bu gerçek daha da anlamlı kılar.

İstanbul gibi, Gazze gibi ya da Kıbrıs gibi stratejik bir coğrafi noktada bulunan Arakan’ın zayıf ve fakir bırakılmış Müslüman halkı Rohingyalılar, 13. yüzyıldan beri Müslüman Arap tüccarların bir mirası olarak oradalar.

O bölgede bir “sınır muhafızı” gibi beklemişler yüzlerce yıldır. Sonradan bölgeye gelen Mag Budistlerinin dinlerine ve kültürlerine ise kahramanca direnmişler yüz yıllardır. Stratejik konumlarıyla, birgün entegre olacakları Büyük İslam Birliğinin hayaliyle yaşamışlar belki de.

Kıbrıs’a giren sahabeler gibi, İstanbul’u fetheden Osmanlılar gibi bir kere daha gemilerle gelecek ve onları İslam dünyasıyla birleştirecek kardeşlerini beklemişler sabırsızlıkla.

Aslında Arakan bölgesi, Hindistan ve Bangladeş’i Malezya ve Endenozya ile birleştiren uzun bir sahil köprüsü konumunda. Yani Uzak Doğudaki Müslüman nüfusun doğal sınırlarını gösteren ve bu nüfusu Malezya ve Hindistan ile de buluşturan stratejik ve güvenli bir büyük liman boyu Arakan.

Eğer bu stratejik bölgede yaşan Müslümanlar göç ettirilir ve katledilirlerse, İslam dünyasını Malezya ve Endenozya’ya bağlayan bir sahil köprüsü de yok edilmiş olacaktır. Demek ki, gelecekte muhakkak kuracağımız Büyük İslam Birliği açısından da bu bölgenin önemi oldukça hassastır.

Elbette bölgenin böylesine önemli bir stratejik anlamı olmasa hatta orada yaşayanlar Müslüman da olmasalar, elbette biz Müslümanlar olarak yine de yapılan zulme sessiz kalamazdık.

Rotahaber’de ve Risale Haber’de yayımlanan 22 Temmuz tarihli iki farklı yazımda, Arakan bölgesinde yaşayan Rohingyalı müslümanların dramına bir derece değinmeye çalışmıştım.

Bu konuyu gündeme getirmek ve güçlü bir şekilde kamuoyunun dikkatini bu meseleye yoğunlaştırmak için, çok kolay olmasa da, iki farklı yazı yazmıştım 3-4 saat içinde. Takdir edersiniz ki, o yazılarımızın amacı bölgede yaşanan insanlık katliamına dikkatleri çekmekti sadece, çokça malumat vermek değildi.

Bilhassa meselenin dini ve vicdani boyutunu ortaya koyarak, Arakan konusunda Müslümanlar olarak vakit çok geç olmadan bir şeyler yapmamız gerektiğini ifade etmeye çalıştım o yazılarımda.

Mealmemnuniye gördüm ki, milletimizin ma’şeri vicdanı umulanın üstünde bir şahlanmayla harekete geçti ve çok şükür ki bu dram karşısında vicdan sahibi insanlar olarak birlik olmayı başarabildik.

Aslında o yazılarımız bir çeşit duaydı ve o yazıları okuyan kardeşlerimiz oruçlu ağızlarıyla bu dualara “amin” diyerek Arakan meselesinin dizginlerini de ellerine almış oldular.

Twitter’da, Facebook’ta yürütülmeye başlanan birbirinden etkili kampanyalar, medyamızın etkili ve vicdanlı kalemlerinin de konuya çok kapsamlı eğilmeleri, internet sitelerinde ya da televizyon kanallarındaki haber bültenlerinde bu konunun daha sık gündeme gelmesi oldukça sevindiriciydi.

Bilhassa Facebook’ta faaliyet gösteren “Genç Müslümanlar” gibi sayfalar, Arakan soykırımının vahşetini duyurmak, meselenin tüm dünyaya duyurulması adına çeşitli kampanyalara öncülük etmek adına çok önemli işlere imza attı.

Twitter’da Ferudun Özdemir, Murat Göğebakan, Murat Kekilli, Gülben Ergen gibi tanınmış simalarımızın da meseleye duyarsız kalmamaları, kitleleri Arakan konusunda daha bir duyarlı olmaya sevk eden unsurlardı.

Muhsin Meriç, Hilal Kaplan, Hasan Karakaya gibi onlarca hamiyetperver yazarımızın meseleyi gündemde tutma heyacnları ise takdire şayandı. Rota Haber, Risale Haber, Haberler.com gibi haber siteleri yanında Türkiye Gazetesi, Yeni Şafak, Vakit, Milli Gazete gibi yazılı basın da ilk günden beri bu acıyı duyurmaya gayret ettiler.

Hele Başbakanımızın BM’i göreve çağırdığı o konuşmasında geçen “Arakan’dan insanlık katlediliyor” cümleleri, meselenin özünü de çok açık bir şekilde ortaya koyarak milli uyanışı hızlandırmış oldu.

Bizim konuyla ilgili yazılarımızı okuyan kardeşlerimiz, yardım için ne yapmamız gerektiği konusunda bir kaç öneri istediler bizden ve bu yazımızda son olarak bu dehşetli ARAKAN/AMA’yı durdurmak adına birşeyler paylaşmak istiyorum sizinle.

1- Daha önceki yazılarımda önerdiğim gibi, İstanbul’da bütün STK’ların katıldığı acil bir ARAKAN KONFERANSI tertip edilmelidir.

2- Yine daha önceki yazılarımda söylediğimiz gibi Twitter ve Facebook kampanyalarına hiçbir geri adım atmadan devam edilmelidir.

3- Arakan’da vahşice şehit edilen kardeşlerimiz için Gıyabi Cenaze namazları kılınmaya, birlikte dualar edilmeye ve bu konuları gündemde tutan mitingler tertip edilmesine devam edilmelidir.

4- İHH, Mazlum-Der, İDSB gibi yardım ve sivil toplum kuruluşlarının etkinliklerine katılınmalı, Arakan’daki kardeşlerimizin acısını dindirmek için ne gerekiyorsa yapılmalıdır.

5- Myanmar’ın yurtdışı temsilciliklerine, devlet yöneticilerinin mail adreslerine, twitter hesaplarına, facebook sayfalarına bu zulmün yanlışlığını Müslüman’a yakışır edepli bir dille anlatan mesajlar gönderilmelidir.

6- Diyanet İşleri Başkanlığı hutbelerinde Arakan zulmünü de dile getirmeli, milletimizin bu konuda tek yürek olması sağlanmalıdır.

7- Yazılı ve görsel medyamız, her gün yayınlayacakları bir ya da bir kaç haberle, meseleyi gündemde tutmaya devam etmelidir.

8- Devletimiz daha önce yurtdışındaki pek çok bölgeye askeri, ekonomik ve hayati yardım gönderdiği gibi Arakanlılara sahip çıkması beklenen fakir ülke Bangladeş’e de her türlü desteği vermelidir.

9- Bangladeş sınırında kurulacak kamplarda insiyatifi, İİT gibi kuruluşların desteğiyle bütün İslam Ülkelerinden görevliler ele almalıdır. Bütün İslam devletlerinin bölgeye yapacakları yardımları Türkiye yönlendirmeli, koordine etmelidir.

10-Bölgeden uzaklaştırılan bütün Rohingyalıların yeniden vatanlarına gelebilmelerini temin için BM gibi uluslarası kuruluşlar harekete geçirilmelidir.

11-Bölgedeki bu katliamları gerçekleştirenlerin Uluslarası Adalet Divanında “soykırım” suçlusu olarak yargılanmaları adına bütün girişimler gerçekleştirilmelidir.

12-Rohingyalı Müslümanlardan da yardım alınarak, bölgede katliamları gerçekleştiren kişilerin nüfus bilgileri elde edilmeli, baştaTürkiye’de ve bütün İslam dünyasındaki ülkelerde olmak üzere bu kişiler hakkında davalar açılmalıdır.

13-Türkiye NATO, BM gibi kuruluşları harekete geçirerek, bölgeye çoğunluğu Türklerden oluşan Barış Gücü askerlerinin sevk edilmesine katkı sağlamalıdır.

14-Malezya, Endenozya gibi bölgenin güçlü devletlerinin Arakan’a yardım konusunda daha hassas olmaları için gereken üst düzey girişimler de acilen yapılmalıdır.

Şu bir gerçek kardeşlerim; İslam alemi, tüm dünyayı kucaklayacak ve tüm dünya insanlarına gerçek adaleti getirecek büyük bir birlikteliği kurmak için bir an önce harekete geçmelidir.

Daha önceleri defalarca önerdiğimiz gibi, böyle bir BALASAFA Birliği teşkil edildiğinde, bu birliğe dahi olan Gerçek Barış Gücü askerlerini bölgeye intikal ettirmek de bugünkünden daha mümkün olacaktır.

Çünkü dünyamızın geldiği noktada, “güçlü olan haklıdır” anlayışını benimseyenlerin ürktükleri tek şey, hakkın gücüne inananların bir gün “birlik olabileceği” gerçeğidir.

Bu dehşetli ARAKAN/AMALARI durdurmak içinse, “zulüm var AMA...” klişesini yok edecek, önce kalplerde ardından da siyasi arenada bir Büyük Dünya Birliğini gerçekleştirecek fedakar kahramanlara ihtiyacımız var...
[Resim: arakanin5dakikaokuyunuz.jpg]
Oğuz DÜZGÜN / Rotahaber
[/size]

Hoşgeldin, Ziyaretçi

Sitemizden yararlanabilmek için kayıt olmalısınız.

Forumda Ara

Forum İstatistikleri

Toplam Üyeler 13
Son Üye delidumrul23
Toplam Konular 679
Toplam Yorumlar 683

Kimler Çevrimiçi

Şu anda 7 aktif kullanıcı var.
(0 Üye - 7 Ziyaretçi)

Son Yazılanlar

Carpe diem ))

Son Yorum: vizgbobo 02-28-2024, Saat:09:02 PM
Yorum 0 Okunma 58

TÜRK ESİRLERİ YUNANLILARA...

Son Yorum: delidumrul 12-01-2019, Saat:11:30 PM
Yorum 0 Okunma 2,122

Seyit Onbaşının (Kocaseyi...

Son Yorum: merve 03-04-2019, Saat:09:59 AM
Yorum 0 Okunma 1,891

Osmanlı ordusunda bir Ven...

Son Yorum: ahmetsahin 02-04-2019, Saat:12:10 AM
Yorum 0 Okunma 1,879

KAĞIT BARDAK..

Son Yorum: mevthawk 01-02-2019, Saat:06:33 PM
Yorum 0 Okunma 2,438

Başkalarının olumsuz duyg...

Son Yorum: ahmetsahin 01-02-2019, Saat:06:21 PM
Yorum 0 Okunma 2,746

Nuri Killigil: Bir Türk S...

Son Yorum: gakko 08-07-2018, Saat:05:16 PM
Yorum 0 Okunma 2,694

Çocuklarımıza Yedirdiğimi...

Forum: SAĞLIK
Son Yorum: delidumrul 03-29-2018, Saat:12:22 AM
Yorum 0 Okunma 2,187

EŞİNİ DOĞRU SEÇ

Son Yorum: delidumrul 03-26-2018, Saat:06:55 PM
Yorum 0 Okunma 2,345

Müslüman ol demeden, İnsa...

Son Yorum: merve 03-26-2018, Saat:11:31 AM
Yorum 0 Okunma 1,850
Task