Skip to main content

Siber Bilgi M.

Yazar: merve
03-18-2018, Saat:10:20 PM
Yorum Yok
Dünya Savaşı'ndan yıllar önce 1890 senesinde Çanakkale Boğazı'ndaki top ve bataryaları yenilemek suretiyle Boğazı geçilemeyecek hale getiren Sultan II. Abdülhamit Han'ın Çanakkale'nin düşme ihtimalleri konuşulmaya başlandığı ünlerde Başkent İstanbul'un taşınmasını ortaya atanlara müthiş cevabı:

1. Dünya Savaşı'ndan yıllar önce 1890 senesinde dönemin Osmanlı hükümdarı Ulu Hakan II. Abdülhamit Han komutanlarından Mareşal Asaf Paşa'yı Çanakkale Boğazı'ndaki top ve bataryaları yenilemek ve boğazı geçilemeyecek derecede tahkim etmek üzere görevlendirir.

1915 Mart'ı öncesinde Çanakkale'nin düşme ihtimalleri konuşulmaya başlanınca başkent İstanbul'un nakledilmesi gündeme gelir. Konuyu eski hükümdara arz etmek üzere bir heyet oluşturulur.

Ercüment Ekrem Talu bu heyetin ziyaretini şöyle anlatır: "Talat Beyler ortada kısık sesle konuşmaya devam ediyorlardı. Yavaşça aralanan kapıdan içeriye, bu millete otuz üç yıl hükmetmiş olan Abdülhamit Han ağır adımlarla girdi. Yalnızdı ve tepeden tırnağa mermerden bir heykel gibi bembeyazdı.

Talat Bey bizleri takdim etti. Hepimiz huzurunda elpençe divan durarak dizildik. Talat Bey, uzun uzun ve pek hürmetkâr bir ifade ile ziyaretimizin sebebini anlattı: 'Acil bir tehlike arz etmemekle beraber durum çok ciddidir. Düşman denizden ve karadan Çanakkale'yi zorluyor. Şiddetli müdafaaya rağmen, Allah göstermesin, boğazı geçerlerse bir musalehaya mecbur olmamak için gerek padişah efendimiz, gerek meclis ve hükümet karar vermiştir. Anadolu'ya geçip harbe oradan devam edilecek...

Hatta zat-ı şahane için Konya'da Çelebi Efendi'nin konağı tahliye olunmuştur. Korkulan vaziyete karşı, Zat-ı Hümâyûnlarının hangi şehirde ikamet etmek isteyeceğini öğrenmek üzere, Birader-i Şahaneniz tarafından öğrenmeye memur edildik. Emir ve iradelerinize muntazırız.'

Eski hükümdar, dâhiliye nazırını sonuna kadar dinledi. O susunca keskin nazarlarını hepimizin üzerinde ayrı ayrı gezdirdi ve dedi ki: 'Şevketli biraderimin bastığı yerlere dahi bağlılığımı arz ederim. Ancak endişeleri tamamen yersizdir. Eğer dokunulmamış ise, ben zamanında Çanakkale'yi fevkalade tahkim eylemiştim. Oradan hiçbir donanmanın geçmesi mümkün değildir. Amma farz edelim ki öyle bir felaket başa geldi. O halde hükümdarın yapacağı şey tacını tebaasını terk ederek kaçma zilleti değil, sarayındaki payitahtının taşları altında canını feda etmektir. Hazreti Fatih, bu beldeyi küffar elinden fethettiği zaman, Bizans İmparatoru Konstantin kaçmayıp, harp ede ede yıkılan kalelerin altında can vermek kahramanlığını göstermiştir. Biz Fatih'in soyu, Konstantin'den aşağı kalamayız. Zat-ı Şahane'ye böylece arz edin. Müsterih olsunlar ve ezeli iradeye boyun eğsinler. Şuradan şuraya kımıldamasınlar, düşman buraya giremez. Bana gelince, ben artık hiçbir yere gitmem. Yegâne arzum burada ölmektir. Biraderimden ve hükümet-i seniyyeden bu arzuma yardımcı olmalarını dilerim!'

Bunları söyledikten sonra kısa temennilerle bizi selamlayıp odadan çıktı. Heyetimiz sessizlik içinde dönerken Talat Bey bir ara bize dönerek, Aldık mı ağzımızın payını' dedi ve o günü özetlemiş oldu.

[Resim: NZo1rL.jpg]
- Mümin Munis'in Mostar Dergisi'nde yer alan makalesinden alıntıdır.
Yazar: intikamcı
03-15-2018, Saat:12:53 PM
Yorum Yok
Şehrin dar sokaklarının birinden bir hamal çıktı. Kısa boyuyla yüklerin altında ezilip gitmişti. Zorlanarak mendilini çıkardı. Kırışmış alnını silerken soluklandı. 
Mendilini cebine yerleştirirken çıkacağı yokuşa baktı. İlk adımın ardından var gücüyle tırmanmaya başladı yokuşu. Bir an önce eşyaları sahibine ulaştırmayı düşünüyordu. 
Yükleri teslim ettikten sonra bir ağacın gölgesine çekilip öğle yemeğini yiyecekti. Yokuşun yarısına kadar gelmişti ki güçten düştü, dizleri titrer gibi oldu. 
Bu sefer elinin tersiyle sildi alnına biriken terleri. Yorgunluğu da artınca iyice ezilip gitti. Bu ara yanından geçen zengin birini görünce dayanamayıp:
“Hey Allah’ım bu nasıl iş? Kimilerine oturdukları yerden para veriyorsun; şu kulunaysa bir lokma ekmeği ne güçlüklerle veriyorsun, dedi ve iki adım daha atabildi.
Sıcağın da etkisiyle duvar kenarına çöküverdi. Yükten kurtulan hamal kuş gibi hafiflemişti. Gölgeye oturup giden zengin adamın ardından bir süre baktı. Bu ara daha kolay para kazanabileceği başka işleri düşündü.
“Allah’ım ne olur bana da oturduğum yerden karnımı doyuracak ekmeği kazanmayı nasip et.” diye dua etti.
Duvar kenarında bir müddet dinlendikten sonra tekrar yola çıkacaktı ki bir gürültü koptu. Yan sokaktan bir grup insan kavga ederek çıktı. Tekme tokat birbirleriyle kavga ederlerken hamal bu duruma dayanamadı.
Bir anda ayağa kalkıp onları ayırmaya girişti. Bu pek de kolay olmadı. Hamal, kendini kavganın içinde buluverdi. Önce yüzüne bir yumruk indi ardından beline bir sopa. Hamal kan revan içinde kalmıştı. 
Yüzü gözü şişmiş, bir ayağı da aksıyordu. Olaya asayiş ekipleri el koymakta gecikmediler. Polisler kavga edenlerle birlikte hamalı da karakola götürüp kapadılar. 
Hamal, ne kadar ben suçsuzum dese de kimse inanmadı. Ona,
“Mahkemeye çıkıncaya kadar burada kalacaksın.” dediler.
Hamal çaresiz boyun eğdi bu karara. Suçsuz olduğu açığa çıkıncaya kadar karakolda hapis kalacaktı. Bir köşeye çekilip beklemeye başladı. Görevliler hamalın ayağına ekmek ve yemek getirdiler.
Hamal getirilen yemeğe bakıp kaldı. O kadar aç olmasına rağmen ayağına gelen bu yemeği yemek istemiyordu. Birden gülmeye başladı. Yanındaki adam bu duruma şaşırıp kaldı.
- Neden gülüyorsun?
- Sorma, dedi hamal. Yaptığım bir dua yüzünden
buraya düştüm. Yanlış dua yapmışım.
Adam bu sözlerden bir şey anlamamıştı. Hamal devam
etti.
- Allahü teâlâya oturduğum yerden bir ekmek ver, diye dua etmiştim. Ama hayırlısından ver dememiştim. İşte ona gülüyorum. Şimdi yemek ayağıma geliyor ama huzurlu bir şekilde, iştahla yiyemiyorum. 
Rabbimden zahmetli de olsa hayırlısını vermesini dilemeliydim.


[Resim: VrGNLR.jpg]
Yazar: delidumrul
03-11-2018, Saat:11:42 PM
Yorum Yok
İkinci Dünya Savaşı´nın önemli bir yönü de‚ o güne değin görülmemiş taktik ve silahların kullanılmasıdır. Almanya bu anlamda önder ülkedir.

Günümüz modern savaş füzelerinin atası sayılan V Füzeleri de II. Dünya Savaşı sonunda Almanya´nın son bir çırpınış olarak kullandığı bir silahtır.

Şimdi bu füzeleri yakından tanıyalım:

V Füzeleri (V1 - V2) Almanların İkinci Dünya Savaşı´nda kullandıkları gizli silhların adıdır. İki değişik şekilde kullanılmış olduğu için‚ VI ve V2 kısaltmış adları ile anılmaktadır.

Almanlarca misilleme silhı denen Vergeltnngswaffe kelimesinin baş harfinden alınmıştır. İkinci Dünya Savaşı´nın sonlarına doğru‚ Avrupa´nın Batı bölümlerinden İngiltere´ye atılmak suretiyle kullanılmıştır.

VI 12 - 13 Haziran 1944 gecesi Londra üzerine düşürülmüş ve büyük bir paniğin çıkmasına sebep olmuştur. V2 silahı da 8 Eylül 1944 gecesi İngiltere´ye fırlatılmıştır. Büyük zararlara sebep olan bu silahlar‚ İkinci Dünya Savaşı´nın Almanya´nın lehine sonuçlanmasını sağlayamamıştır.

Hitler´in ölümcül V 2 silahı menzili uygun yerden atılırsa Londra´ya dek uzanabilen bir roketti. Dönemi için bu silahı fiilen kullanan Hitler´den başka diğer devletler silahın hayalini bile kuramıyordu. Keşif fotoğraflarında gördükleri bazı roketlerin fonksiyonel olmadıklarını‚ maket olduklarını düşünüyorlardı. Silah orta Almanya´daki bir kasaba olan Nordhausen kasabasında‚ bir madenden genişletilmiş yeraltı tesisinde üretiliyordu. Gestapo tesisin inşası ve v2 üretimi için binlerce savaş esirini akıl almaz şartlarda çalıştırdı. Üzeri genelde dama tahtası gibi kırmızı beyaz boyanırdı. Menzili 300 km. idi. Fiziken 14 m uzunluğunda‚ 1.5 metre çapındaydı. Tarihte ilk kez sıvı yakıtla çalışıyordu. Nerede ise tamamen kör bir silahtır. Koskoca Londra şehrini bile bulduramayanları çok olmuştur. Tamamen manuel hesaplar ve açılandırma ile‚ yere dik rampalardan atılırdı. Ancak rokette o dönem için başka bir devrim olan 1 dakikalık radyo kontrolü vardır. Kalkıştan sonra yaklaşık 1 dakikalık süre boyunca roket karadan belli miktarda yönlendirilebilirdi. Günümüz balistik roketlerinin atası olarak bilinmesi aslen en çok bu özelliğindendir. Guided Missile uygulaması sayılır.

Yanında duranlar bunun uçabilen birşey olduğuna bile ihtimal vermezdi. Ağırlığının çok büyük kısmı yakıttı‚ kalkışı yavaştı‚ yakıt tüketildikte hızlanır‚ az miktarda savaş başlığı taşıyabilirdi. O yüzden de içindeki yakıt tamamen bitmeden patlayacak menzillerden atılırdı. Ayda yaklaşık 600 adet üretilebiliyordu. V2´ler seri üretilebildikleri tarihten itibaren yaklaşık 8 ay boyunca müttefik hedeflere ölüm kustular.

Aslında bu dönemde Alman anakarası üzerinde bile hava hakimiyeti müttefiklerce ele geçirilmişti. Silahı durduramadıklarından‚ silahın üretimini durduracak bombardımanlar planladılar. Ancak nerede üretildiğini dahi bilmiyorlardı. İstihbarat servislerinden gelen raporlara göre roketin tasarımcı ve üretici beyin takımının saklandığı kasabaları vurmaya çalıştılar. V2´ler gezici rampalardan atılabiliyordu. Bu da roketleri kalkmadan vurmalarını tesadüflere bırakıyordu. Bu anlamda V2´yi de‚ üretimini de durduramadılar.

Savaşın sonlarında Amerikalı askerler silahın üretildiği Nordhausen kasabasına girdiler. Çok ciddi bir direniş ile karşılaştılar. Oysa burasını da işgal edilecek sıradan bir Alman kasabası sanıyorlardı. Kasabaya girip‚ yeraltına inşa edilen tesisi bulduklarında‚ gözlerine inanamadıkları teknoloji ile karşılaştılar. 10 yıl sonraki teknoloji hemen önlerinde duruyordu. üretimde kullanılan esir köle işçilerden sağ bulduklarını kurtardılar ve V2 ile ilgili her döküman‚ bitmiş roket ve parçayı Amerika´ya taşıdılar. Bu miktar binlerce tona varıyordu.
Roketin ve V2´nin babası Alman mühendis Wernher Von Braun´u da başka bir yerde ele geçirdiler. Onu da Amerika´ya götürüp kendi roket programlarını başlattılar. Ele geçirildiğinde Von Braun´un sol kolu kırıktı ve alçıdaydı.

Bununla beraber, V1 ve V2 gibi fonksiyonel başarılar üreten Nazi roket programı bir askeri fiyaskodur. Almanlar roket programına milyarlarca Mark yatırdılar. Hem de sıkışık savaş ekonomisi esnasında. Ancak roketlerinden askeri anlamda‚ silah olarak‚ kesinlikle savaşın kaderini değiştirecek verimli sonuçlar alamadılar. V2‚ ileriki uzay ve balistik roket programlarına yapılmış bir yatırım olarak havacılık tarihinde yerini aldı.

Amerikalılar savaştan 10 yıl kadar sonra bile V2´nin temel alındığı yeni roketler ile uğraşıyordu. Wernher Von Braun ise aslında en başından beri hayali olan şeyin‚ uzay yolculuğunun peşine Amerika hesabına düştü. İlk başarılı fırlatmayı sağlayan Atlas roketini dizayn etti.

[Resim: NZJZR5.jpg]
[Resim: azRzb5.jpg]
Yazar: delidumrul
03-10-2018, Saat:09:50 PM
Yorum Yok
İnsanlar ''İÇİNDEKİ DUYGUSAL BOŞLUĞU'' Hep Bir ''MADDEYLE'' Kapatmaya Çalışırlar.
Bu duygusal boşluğun getirdiği duygularla başa "Çık"amadıkların da;

1- Aşırı yeme, aşırı zayıflama

2- Aşırı alışveriş yapma

3- İlişkilerini devam ettirebilmek için aşırı hediyeler verme

4- Alkol

5- Gerçek sağlıklı bir ilişkinin bulunmadığı aşırı Cinsellik

6- Sanal oyunlar

7- Sanal iletişim (sözlü iletişim yerine daha çok yazıyla iletişim)

8- Sanal iletişim ve eğlence platfomları

9 - Evcil hayvan (yalnızlık gidermek için)

10 - Aşırı Çalışma

11- Aşırı Para, Güç istemi

12- Durmadan partner değişimi

13- Aşırı yazma, aşırı okuma

14- Aşırı kariyer bağımlılığı

15- Aşırı gezme tutkusu (durmadan yeni yerler görme isteği)

16- Aşırı fiziksel güzelliğine/yakışıklılığına önem verme

17- Aşırı yardımseverlik

18- Aşırı temizlik yapma, Aşırı duş alma

19- Çocuğunun akademik başarısından aşırı haz alma

20- ''Hayat mutluluğuna katkı oraranı''ndan çok fazla bir hobiye zaman ayırma

21- Ünlü olma isteği (aşırı ilgi isteği)

22- Tarihsel bir kişiliğe aşırı bağlanma

23- Kendini Çocuğuna Aşırı Adama (normal görev ve sorumluluklarını yerine getirmesine ve doğal çocuk duygusal tatminlerini yaşamasına rağmen)

24- Aşırı hayal kurma, Aşırı film seyretme

25- Aşırı eğitimsel faliyetlerde bulunma (bir sürü sertifika sahibi olama)

26- Bütün sanatsal faaliyetleri takip etme isteği

27- Aşırı spor yapma

28- Yaşıtlarından ziyade, kendinden çok küçük yada çok büyük fazla Arkadaşlarının olması

29- Aşırı etiket düşkünlüğü

30- Kendi olmaktansa çevresindekiler ne yapıyorsa onları yapma, isteği

31- Aşırı ideolojik tutumlar

32- Aşırı dini tutumlar (standart görev, sorumlulukların dışında)

33- Tarihsel döngülere aşırı önem verme ve mutlaka duruma uygun bir eylem yapma, isteği (doğum günleri, evlilik, tanışma yıl dönümleri vs.)

34- İletişim içinde olduğu kişiler, duygusal yatırım ve paylaşım yaşadıklarından daha çok; menfaat, yalnız kalmama, ''bir gün lazım olur'' ilişkilerinden ibaret olması (Profesyonel ilişkiler dışında)

Duygusal boşluğu tatmin etmeye çalıştığımız ''MADDE''lerden bazı seçkiler yapmaya çalıştım. Hepsi bunlar değil tabiatiyle ...

Yukarıdaki maddeler bireylerin Psikiyatrik (nörolojik, beyinsel) durumlarından ve profesyonel çalışmalardan kaynaklanan tutum ve davranışlarından ayrı tutulmalıdır.

İçimizdeki DUYGUSAL BOŞLUĞU bir maddeyle ''kapatmaya'' çalışmaktansa, Karşılıklı iletişimle YAŞAYAN, HAYATIN İÇİNDEKİ GERÇEK ve ÖZGÜR İLİŞKİLERDE, AŞK, DOSTLUK ve BAĞLILIKLA yaşayarak, gerçek doyuma ulaştırabiliriz.
+

[Resim: JQNRMq.jpg]
Sevgilerimle. . .
Psi. Dr. Metin Gökdemir
Yazar: delidumrul
08-27-2017, Saat:10:25 AM
Yorum Yok
Kendi işinizi kurmanın vakti geldiğini düşünüyorsunuz, ancak ne iş yapacağınızı bilmiyor musunuz? Bu fikirlerle hayallerinizdeki işi kurun.

Şahane iş fikirleri her yerdedir. İhtimallere karşı açık ve uyanık olun. Dünyayı sarsacak iş fikrini araştırırken aşağıda söylediklerimize kulak asmakta fayda var.

1. Ailenizden başlayın.

Şahane bir iş fikri bulmak için ailenize yönelmek ilk adım gibi gözükmeyebilir. Elbette sermaye için onların kapısını çalacaksınız fikrinizi geliştirdiğiniz zaman. Ancak emekliliğin tadını çıkaran babanız ya da kuzeniniz size sürecin başlarında birçok açıdan yardım edebilir doğrusu. Donald Trump, emlak konusunda babasından çok şey öğrendi. Trump, ülkenin en büyük müteahhiti ve emlakçısı olmadan önce paha biçilemez bir eğitim aldı ailesinde. Babası ona temel bilgileri öğretmeseydi ve onu eğitmeseydi, Trump bugün olduğu yerde olamazdı. Maalesef birçok insan ailesinden yardım almadan bir şeyler yapma konusunda inat ediyor.

2. Arkadaşlarınızdan yardım alın.

“Salt fikir odaklı hareket ederseniz kendinizi çok sınırlarsınız. Özellikle yaratıcılığınız duraksama dönemine girdiğinde bundan çok yara alırsınız. Diğer insanların fikirlerini dinlemek bu nedenle önemlidir. Ne kadar çok arkadaşınız varsa şahane bir iş fikri bulmanız da o oranda artar.”

“Steve Wozniak olmasaydı Steve Jobs ve dolayısıyla Apple diye bir firma da olmazdı. Jobs bilgisayarlar hakkında hiçbir şey bilmiyordu. Wozniak ise tam bir bilgisayar dahisiydi.” Ancak Steve Jobs iş fikri konusunda oldukça algısı açık biriydi ve yeni bir bilgisayar geliştirmede gelecek olduğunu gördü.

Haliyle başka insanların fikirlerini geliştirmenin sıfırdan fikir üretmekten çok daha kazançlı olabilmektedir.

3. Sizi rahatsız eden şeylere dikkat edin.

Bu şahane iş fikri bulma konusunda oldukça verimli bir alandır. King C. Gillette, usturasını bilemekten bıkmasaydı bugün tıraş bıçağı sektörü olmayacaktı. Birkaç kez kullanılabilen taşınabilir tıraş bıçağı fikrini üniversiteye sunduğu zaman mühendisler onu deli sanmışlardı. Fakat Gillette yüreğinin sesini dinledi. Bugün o mühendislerin değil, Gillette’in adını biliyor herkes.

4. İlgi alanlarınızdan istifade edin.

Binlerce zeki insan hobilerini başarılı işlere dönüştürmüştür. ” Sevdiğiniz işi yapıyorsanız bunun adı iş değildir.”

5. Seyahat edin.

Seyahat etmek gözlerinizi binbir çeşit potansiyel iş fikrine karşı açar. Dominos Pizza’nın kuruluşu bununla ilgili güzel bir örnek teşkil ediyor. Leopoldo Fernandez Pujals, ülkesi İspanya’dan ABD’ye gittiğinde fast food sisteminden o kadar etkilenmiş ki 1986 yılında ülkesine döndüğünde TelePizza adında bir servis kurmuş. İlerleyen zamanlarda ise Dominos ismini almış. Domino’s Pizza şu anda yıllık 260 milyon dolarlık satış yapıyor ve firmanın, onlarca farklı ülkede 1o binlerce çalışanı var.

6. Gözlerinizi açık tutun.

İlginizi çeken bir şey gördüğünüz zaman kendinize şu soruyu sorun: “Bu durumu özel kılan şey ne?” Daha sonra odağınızı küçülterek somut bir fikre ulaşın . Spesifikleşmek genelde önemli niş pazarlara gebedir.

7. Eski fare tuzaklarını inceleyin ve daha iyisini üretin.

“Bir ürün yüksek kalite standartlarını yakalayamıyorsa daha iyisini üretin.”

8. Sokağa çıkın.

Gelecek vadeden fikirler için sokaklardan daha iyi bir yer yoktur. Şahane iş fikirleri, sadece Türkiye’nin büyük şehirlerindeki mahalle hayatı gözlemlenerek bile bulunabilir.

9. Uykuyu hafife almayın.

Birçok insan rüyaları önemsemez. Birçoğu da zaten rüyalarını hatırlamaz. Ancak bazen içsel mesajlara kulak vermek gerekir. “Uyurken dünyanın en parlak fikirlerini bulabilirsiniz.” İşin en zor kısmı ise uykuda akla gelen fikirleri unutmadan not almak için gecenin bir vakti yataktan kalkmaktır.

10. İnterneti takip edin.

Son olarak, internette sörf yaparak da yeni iş fikirleri bulabilirsiniz. Farklı siteleri düzenli olarak takip etmeyi alışkanlık haline getirin. Hiç aklınızda olmayan fikirleri ve konseptleri tetikleyebilir bu siteler.
[Resim: 69zQdE.jpg]
Yazar: delidumrul
05-07-2017, Saat:01:39 PM
Yorum Yok
Özgüven önemli bir kişisel özellik olup yaşamla baş etmemizi ve sorunlarla gerçekçi bir şekilde mücadele etmemizi sağlar ve zorluklara dayanmamızı kolaylaştırır. Özgüven kazanma süreci, yaşamın önemli zorlukları ile başa çıkma gücüne sahip ve mutlu olmaya layık bir kişi olma deneyimi sağlar.

Peki bu özgüven gücünü geliştirmek için neler yapmalıyız? İşte özgüveninizi geliştirmek için sizlere 3 kural:
Başarısızlık değil de başarı açısından düşünün. Evinizde ve iş yerinizde başarısızlık hakkında düşünmeyin, sadece başarı hakkında düşünün. Eğer problemlerle karşılaşırsanız, “Ben hallederim” diye düşünün. “Belki de, yapamam” gibi düşüncelerden kaçının. Eğer rakiplerinizle yarışıyorsanız, “Herşeyde ben iyiyim” diye düşünün. “Ben gerideyim” gibi kendinizi küçük düşürücü düşüncelerden kaçının. Eğer bir görev verilirse “Ben yaparım” diye düşünün. Hiç bir zaman “Ben yapamam” diye düşünmeyin. Zihniyetinizde “Herşeyi başarırım” düşüncesi hakim olsun. Başarı açısından düşünürseniz, zihniyetiniz başarıya götürecek planlar oluşturur. Eğer başarısızlık açısından düşünürseniz, tam tersi gerçekleşiyor: Beyin başarısızlığa götüren strateji inşa etmeye başlıyor.

Sürekli kendinizin en iyi olduğunuzu kendinize hatırlatın. İnsanlar arasında başarıya ulaşan supermeni aramayın. Başarı olağanüstü zeka gerektirmez, şansa bağlı değil, başarıda mistik ile alakalı hiç birşey yok. Başarılı insanlar, kendisine güvenen ve kendi işinde başarılı olacağına güvenen kimselerdir. Şunu unutmayın, hiçbir zaman kendinizi hafife almayınız!
Sizin başarılarınızın ölçeği özgüveninizin ölçeğine bağlı. Önünüze küçük hedefler koyun ve küçük başarılar elde edin. Büyük başarı büyük hedefleri getiriyor. Unutmayın ki, genellikle büyük hedefleri ve büyük fikirleri uygulamak çok kolay olur (en azından zor değil).

“General Electric” şirketinin yönetim kurulu başkanı Ralph J. Cordiner’in bir sözü var: “Kim lider olmak istiyorsa, kendisini kişisel olarak geliştirme programını uygulamasını istiyoruz. Kendi işinde ön pozisyonlara çıkabilecek insan var mıdır acaba ya da arkada kuyruk gibi mi olacak, bu kendi çabasına ve titizliğine bağlıdır. Tüm bu şeyler zaman gerektirir, emek ve fedakarlık ister, ama kimse sizin için bunu yapmaz”.

Bu akıllıca öğütten faydalanın. Kendi işinizin temeline koyun. İş hayatında, maddi ve manevi hayatında veya başka insani etkinlik alanlarında başarılı olan insanlar kendisini geliştirme planlarını takip ettikleri için bu hale geldiklerini unutmayın.
[Resim: 0Lor0o.jpg]
Yazar: mevthawk
11-29-2016, Saat:12:26 PM
Forum: TESBİTLER
Yorum Yok
BU İŞTE BİR TERSLİK VAR.

* 'damlaya damlaya göl olur' / 'taşıma suyla değirmen dönmez'
*'iyi insan lafın üstüne gelir' / 'iti an çomağı hazırla'
*'fazla mal göz çıkarmaz' / 'azıcık aşım ağrısız başım'
* 'söz gümüşse,sükut altındır' / 'sükut ikrardan gelir'
* 'harama uçkur çözülmez' / 'güzele bakmak sevaptır'
* 'iki gönül bir olunca samanlık seyran olur' / 'iki çıplak bir hamama yakışır'
*'bülbülün çektiği dili belası' / 'bilmemek ayıp değil sormamak ayıp'
*'eşeğe altın semer vursan da eşek yine eşektir' / 'ye kürküm ye'
* 'eğri otur doğru söyle' / 'doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar'
* 'düşenin dostu olmaz' / 'dost kara günde belli olur'
* 'ava giden avlanır' / 'atın ölümü arpadan olsun'
*'erken kalkan yol alır ' / 'acele işe şeytan karışır'
*'birlikten kuvvet doğar' / 'körler sağırlar, birbirlerini ağırlar'
*'tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır' / 'lafla peynir gemisi yürümez'
*'gün ola harman ola' / 'perşembenin gelişi çarşambadan bellidir"
*'ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol' / 'hocanın dediğini yap, yaptığını yapma"
*'iyilik yap denize at' / 'merhametten maraz doğar"
*'zararın neresinden dönülse kardır' / 'gelen gideni aratır"
* 'yüzü güzel olanın huyu da güzel olur' / 'yüzü güzel olanı değil huyu güzel olanı sev"
*'akıl akıldan üstündür' / 'aklın yolu birdir"
*'el elden üstündür' / 'alet işler el övünür"
*'acı patlıcanın kırağı çalmaz' / 'yaşın yanında kuru da yanar"
*'zorla güzellik olmaz' / 'zora dağlar dayanmaz"
* 'öfke baldan tatlıdır' / 'öfke ile kalkan zararla oturur"
*'işleyen demir ışıldar' / 'insan yedisinde neyse yetmişinde de odur"
*'fazla mal göz çıkarmaz' / 'azı karar çoğu zarar"
*'insan kıymetini insan bilir' / 'insanoğlu çiğ süt emmiş"
*'anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al' / 'beş parmağın beşi birbirine Benzemez"
*'olmaz olmaz deme, olmaz olmaz' / 'iş olacağına varır"
*'eski dost düşman olmaz' / 'güvenme dostuna saman doldurur postuna"
*'harama el uzatilmaz' / 'üzümü ye bağını sorma"
[Resim: 6rZb0k.jpg]

Hoşgeldin, Ziyaretçi

Sitemizden yararlanabilmek için kayıt olmalısınız.

Forumda Ara

Forum İstatistikleri

Toplam Üyeler 13
Son Üye delidumrul23
Toplam Konular 679
Toplam Yorumlar 683

Kimler Çevrimiçi

Şu anda 9 aktif kullanıcı var. Google
(0 Üye - 8 Ziyaretçi)

Son Yazılanlar

Carpe diem ))

Son Yorum: vizgbobo 02-28-2024, Saat:09:02 PM
Yorum 0 Okunma 39

TÜRK ESİRLERİ YUNANLILARA...

Son Yorum: delidumrul 12-01-2019, Saat:11:30 PM
Yorum 0 Okunma 2,089

Seyit Onbaşının (Kocaseyi...

Son Yorum: merve 03-04-2019, Saat:09:59 AM
Yorum 0 Okunma 1,874

Osmanlı ordusunda bir Ven...

Son Yorum: ahmetsahin 02-04-2019, Saat:12:10 AM
Yorum 0 Okunma 1,834

KAĞIT BARDAK..

Son Yorum: mevthawk 01-02-2019, Saat:06:33 PM
Yorum 0 Okunma 2,415

Başkalarının olumsuz duyg...

Son Yorum: ahmetsahin 01-02-2019, Saat:06:21 PM
Yorum 0 Okunma 2,711

Nuri Killigil: Bir Türk S...

Son Yorum: gakko 08-07-2018, Saat:05:16 PM
Yorum 0 Okunma 2,671

Çocuklarımıza Yedirdiğimi...

Forum: SAĞLIK
Son Yorum: delidumrul 03-29-2018, Saat:12:22 AM
Yorum 0 Okunma 2,158

EŞİNİ DOĞRU SEÇ

Son Yorum: delidumrul 03-26-2018, Saat:06:55 PM
Yorum 0 Okunma 2,312

Müslüman ol demeden, İnsa...

Son Yorum: merve 03-26-2018, Saat:11:31 AM
Yorum 0 Okunma 1,835
Task